27 Eylül 2012 Perşembe

TAVA


Temel'e sormuşlar:
- Dünyada ne olmak en güzel şey?
Temel yanıt vermiş:
- Tava!..
Nedenini sormuslar, Temel bilgece konuşmuş:
- İçinde sürekli yiyecek bir şeyler var, yani karnın hep tok... Altın sürekli sıcak... Sapın da devamlı dik ve sürekli bir kadının elinde!..

23 Ağustos 2012 Perşembe

BİR KRAL FM FIKRASI



Adıyaman'ın bir köyünden İstanbul'a gelen bir vatandaşımız, iş arıyormuş. Gazetede "Kral FM'de spikerlik yapacak diksiyonu düzgün biri aranıyor." diye bir ilan gören Adıyamanlı, hemen verilen adrese gitmiş, bir bakmış ki; bir kişilik iş için, bin kişi kuyrukta bekliyor. Adıyamanlı da kuyruğa girmiş, kuyrukta beklerken, "Bunlar benim Adıyamanlı olduğumu anlarlarsa, bana iş de vermezler." diye düşünmüş. ve bir İstanbullu gibi konuşmak için kendi kendine alıştırmalar yapmaya başlamış. Dört saat kuyrukta bekledikten sonra sıra Adıyamanlıya gelince, Kral FM'in yöneticisi sormuş:
- Nerelisin?
- İstanbulluyam!
Görüştüğü kişinin İstanbullu olmadığını anlayan Kral FM'in yöneticisi, Adıyamanlıyı şöyle bir süzdükten sonra demiş ki:
- Hadi bakalım o zaman, benim söylediklerimi tekrar et: Yaprak de bakayım!..
- Yarpah!..
- Toprak de bakayım!..
- Torpah!..
- Köprü de bakayım!..
- Körpü!..
Kral FM yöneticisi, Adıyamanlıya geldiği için teşekkür etmiş ve işe alamayacaklarını söylemiş. Adıyamanlı bu duruma çok üzülmüş ve başlamış kendi kendine konuşmaya:
- "Yarpah de" dedi; dedih, "Torpah de" dedi; dedih, körpüde ayvayı yedih!..

12 Ağustos 2012 Pazar

FIKRA GİBİ BİR HABER: FIKRA GİBİ BİR YORUM



AMEL DEFTERİ CEPTE

Telefona yüklenen 'Amel Defteri' programında kullanıcıya 'Allah için ne yaptın?' diye soruluyor.
Cevaba göre ibadet puanı veriliyor
"Bugün Allah rızası için ne yaptın?"...
Daha önce esnaf duvarlarında görmeye alıştığımız bu soru, çağımızın telefon uygulaması oldu. Programın adına da "Amel defteri" denildi.


SORU SORUYOR

Sağlık sektöründe çalışan 3 arkadaşın geliştirdiği uygulamanın işleyişini ise projenin sorumlusu olan Melih Kaşlı, anlattı: Cep telefonunun ekranında, belli saatlerde 'Bugün Allah için ne yaptın?' sorusu beliriyor.
Ardından 'Namazlarımı kıldım, Kur'an okudum, sadaka verdim, ailemi ziyaret ettim, gıybet etmedim, yalan söylemedim' gibi seçenekler çıkıyor.
İşaretlenen ameller hesaplanıyor.
Listedeki ibadetlerin yüzde kaçına denk geldiği bildiriliyor...

Not: Bu haber 12 Ağustos 2012 Tarihli Takvim Gazetesinden alınmıştır.

FIKRA GİBİ BİR YORUM

"Sağlık Bakanlığı Sigarayı Bıraktırma Hattı" gibi vakitli vakitsiz zırt pırt arayan "Bugün Allah İçin Ne Yaptın Hattı" kurulacak ve olaylar şöyle gelişecek: Gece yarısı cep telefonum acı acı çalacak. Bir salak gibi gözlerimi ovuşturarak telefonu açacağım ve telefonda bir ses diyecek ki:
- Ey gafil uyan bakalım!..
- Hııı!..
- Bugün Allah için ne yaptın?
- Hııı!..
Şaşkınlığım geçince soracağım:
- Sen kimsin yahu?
- Abi ben Adanalı Cafer!..
- Adanadan mı arıyorsun?
- Yok abi, öbür dünyadan arıyorum!..
- Hııı!..
Şaşkınlığımın farkına varan Cafer izah ediyor:
- Abi ben 12 Mayıs 2012 Tarihinde trafik kazasında vefat ettim!..
- Eee!..
- Öbür dünyada amel defterime baktılar; günahlarımla sevaplarım eşit çıktı abi!..
- Eee!..
- Cennete girebilmem için beni "Bugün Allah İçin Ne Yaptın Hattı"nda görevlendirdiler abi!..
- Hııı!..

22 Temmuz 2012 Pazar

KIRŞEHİRLİ


Kırşehirlinin biri İstanbul'u geziyormuş; Bakırköy'ü görmüş hayran kalmış, Erenköy'ü görmüş hayran kalmış, Kadıköy'ü görmüş hayran kalmış. Kendi memleketi Kırşehir aklına gelince çok kızmış ve demiş ki:
- Ulan Kırşehir'e şehir diyenin!....

28 Mayıs 2012 Pazartesi

Temel veDursunun amerikayı dethi

Daha Amerika henüz keşfedilmemişken, Temel ve Dursun Amerikaya gidiyor.
Yolda kızılderililer önüne çıkıyor. Bizimkiler korkudan ne yapacaklarını şaşırıyor, biri gaz salıyo biri altına kaçırıyo.Kızılderililer kokudan hemen kaçıyor. Temelle Dursun buranın ismi bundan sonra ''Laz ve Gaz'' olsun diyor.
Az ilerde kızılderliler tekrar önlerini kesiyor,bu sefer neyapacaklarını şaşıran
ortaklardan Dursun hemen sazını çıkarıyor çalmaya başlıyor.Sesten korkan kızılderililer yine kaçıyor. Temelle Dursun buranın ismide bundan sonra ''Teksaz'' olsun diyor ve yola devam ediyorlar. Az ilerde yine kızılderililer önlerine çıkıyor bu sefer çok sinirliler Dursun yine sazı çıkarıyor, Kızılderili şefi sazı elinden alıp bacağında kırıp Dursunun arkasına sokuyor sonrada gidiyorlar. Temel Dursuna bundan sonra buranın ismi de ''Arkansaz '' olsun diyor

Aysun kayacı

aysun kayacı eski model chevrolet marka otomobilini satmaya karar verir. En
yakın dostuna bu fikrini söyler. Yakın dostu aysuna;
- ''Aysuncuğum senin araban 200 bin kilometrede çok eskimiş kimse almaz'' demiş.
Üzülen aysun kayacı ne yapacağım diye dostuna danışmış. Dostuda;
- ''benim tanıdığım bir usta var git ona kilometreyi düşürsün''.
aysun kayacı tamirhaneye gider. usta kilometreyi 10 bine düsürür. aradan bir hafta geçer. Arkadaşı banu alkana;
- ''ne oldu hallettin'mi sattınmı'' demiş.
aysun kayacıda;
- ''yok ya vazgeçtim arabam daha 10 bin kilometrede satarmıyım hiç'' demiş

Temel ve dursun

Temel ile Idris avciliga merak sarmislar ve bu isi pirinden ögrenmeyi kafaya koymuslar. Duymuslarki bilmem ne köyunde bir Mehmet aga varmis,bu isin piriymis. Hangi delikten, hangi hayvan çikar bilirmis. Dogru Mehmet agaya gitmisler, dertlerini anlatmislar. Hayli yasli bir adam olan Mehmet aga "zaten artik benimde birilerini yetistirmem lazim" demis ve çikmislar daglara.Ufacik bir delik çikmis karsilarina. Mehmet aga demis... Bu delikten biraz sonra sincap çikar."Gerçekten iki dakika sonra çikmis sincap, bizim avcilarda sincabi bir atista vurmuslar. Biraz ileride biraz daha büyük bir delik. Mehmet aga demis : - "Birazdan burdan bir tavsan çikar.", dedigi gibi tavsan çikmis gerçekten ve bizimkilerde indirmisler asagi. Daha ileride biraz daha büyük bir delik bu defaki kurban tilki imiş.Mehmet aga - "Ben yoruldum artik gidiyorum", demis.Temel ile Idris biz biraz daha avlanacagiz diye devam etmisler. Koca bir delige rastlamislar ve beklemeye baslamislar..Ertesi günkü gazetelerde haber - "Manisa treni iki kisiyi ezdi".

tatil bitti



Bir işadamı, oldukça yoğun ve yorucu geçen bir seneden sonra tatile çıkmaya karar verir. Eşi de kendisi gibi meşgul olduğu için birlikte tatil yapacakları bir dönem ayarlamak zor olur. İspanya kıyılarında bir otel bulur ve bulduğu ilk uçakla oraya gider. Otele yerleşirken bir aylık bir rezervasyon yaptırır. Bir hafta kadar güzelce tatil yaptıktan sonra, bir akşam yemeğinde garson kendisine bir mektup iletir. Mektubu okuyan işadamı, tatilini geçirdiği otelin yöneticisinin yanına gider. "Ne yazık ki tatil sona erdi..." Yönetici şaşırır ve üzülür. "Ama beyefendi, bir aylık rezervasyon yaptırmıştınız, ne oldu böyle aniden?" İşadamı çaresiz bakışlarla cevap verir: "Evet bir ay kalacağım, ama tatil bitti. Karım işinden izin almayı başarmış ve iki gün sonra burada olacakmış..."

Bizde Çok var

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus çay içiyorlarmis. Amerikali çayini bitirince bardagi havaya firlatmis, silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere çay içmeyiz" demis. Ingiliz de bunun üzerine çayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamis "bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam için o kadar çok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere çay içmeyiz" demis. Bunun üzerine Irakli da buz gibi sogukkanli bir sekilde çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup öldürmüs Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar çok var ki, biz ayni adamlarla iki kere çay içmeyiz" demis.

Rehine bush

Amerika'da adamın biri işine giderken birden anormal bir trafiğin içine düşer, ama trafik bir santim bile kipirdamamaktadir.Bir süre sonra aracının yan camına birisinin tıkladığını farkeder ve camı açar. - Ne var acaba?- Teröristler Bush'u yakaladilar. Eger 1 milyar dolar verilmezse, üstüne benzin döküp yakacaklarmis. - Haa şimdi anladım bu trafiği...- Ya işte onun için, herkesten biraz yardım topluyoruz - Insanlar ne kadar veriyor ortalama olarak?- Valla yaklasik 5'er litre...

19 Mart 2012 Pazartesi

TEMEL'İN DOMATESLERİ


Fadime ne kadar uğraşsa da bahçesinde yetiştirmeye çalıştığı domateslerin karşı komşusu olan Temel kadar güzel kızarmasını başaramaz ve çareyi komşusu Temel'e işin sırrını sormakta bulur. Komşusu Temel'de işin sırrını şöyle açıklar:
- Ben her sabah fideleri suladıktan sonra pantolonumu aşağıya indirip bir müddet karşılarında dururum, domatesler de utançlarından kıpkırmızı olurlar.
Fadime hemen uygulamaya geçer ve bir hafta sonra bu kez Temel sorar:
- Domateslerde bir gelişme var mı ?
Fadime cevap verir:
- Domateslerde bir değişiklik yok ama salatalıkları bir gör !..