18 Ekim 2010 Pazartesi

Kawasaki Motorsikletli Kro

Kro adamın biri galeriye gider ve:

- Abi bana bir Kawasaki versene der..

Adam bizimkinin tipine bakar:

- Ya kardeşim git işine der..

Bizimki:

- Kardeşim parası neyse vereceğiz der..

Adam motoru verir. Bizimki otobana çıkar hızla bir Ferrari'nin yanından geçerken:

- Sen hiç Kawasaki kullandın mı? der ve Ferrari'deki adam delirir. Alt tarafı iki tekerlekli bir motor beni nasıl geçebilir der ve gaza basar:

- Hehe diyerek Kawasaki'nin yanından geçer.. Kawasaki:

- Sen hiç Kawasaki kullandın mı? diyerek hızla Ferrari'nin önünden geçer.


Ferrari yeter artık der ve bırakır. Ferrari yavaş yavaş gider ve ileriye bir bakar Kawasaki kaza geçirmiş yanına yaklaşıp şöyle der:

- Ya gördün mü? Bu kadar hızlı gidersen sonu budur der ve Kawasakili sinirlenerek şöyle der :

- Lan kaç defa sordum: "Kawasaki kullanmayı biliyor musun?" diye. Frenin yerini bulamadım lan...!

Kaç Anne Kaç

Yaz mevsiminin en sıcak ve en boğucu günlerinden birisinde.çocuk panik halinde eve gelir, kapıyı kırarcasına çalar ve merakla kapıyı açan annesine:

- Anneciğim kaç kaç, durma ne olur kaç kaç!.. demeye başlar. Annesi şaşırır ve korkudan neredeyse kendini kaybeden oğluna :

- Ne oldu yavrum, nedir sorun? diye sorunca çocuk:


-Eve geliyordum, iki amca kan ter içinde elektrik direği taşıyorlardı. Merakımdan onlara, Amca bu direği ne yapacaksınız diye. Cevap vermeyince bir daha sordum. Ters ters baktılar. Ancak merakımı yenemeyip tekrar ve ısrarla sordum ve gerçeği ögrendim... NE OLUR KAÇ ANNE KAÇ !...

Araba Park Etme

Adamın biri bardan içeri koşarak girmiş ve barmene hemen bana bir viski demiş. Viskiyle ağzını çalkalayıp tükürmüş ve barmenden hemen tekrar doldurmasını istemiş. Yine ağzını çalkalayıp tükürmüş.

Barmen merak edip sormuş:

- Neden böyle yapıyorsunuz? Adam da;

- Tam demiş barın önünde tek arabalık bir park yeri vardı. Ben tam park edecekken başka bir araba oraya park etmek istedi. Ben de arabamdan inip oraya park edersen benim ağzıma sıçsınlar dedim...

17 Ekim 2010 Pazar

Hataylı Pehlivan

Köyün bir pehlivanı varmış. Bu pehlivanı kimse yenemiyormuş. Bir gün, genç bir güreşçi, köyün imamına başvurmuş:

- Hocaefendi, bana bir muska yaz, güreşte galip geleyim. Pehlivanın sırtını yere getireyim.


Hocaefendi muskayı yazmış:

- Al, boynuna as, güreşte birinci gelirsin.


Genç "Acaba hocaefendi muskaya ne yazdı?" diye meraklanmış. Eve gidince muskayı açmış, içindeki yazıyı okumuş. Muskada şu yazılıymış:

- Kıçını sık, rakibini yık...

9 Ekim 2010 Cumartesi

Kayınvalide

Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini.

Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş:

- Niçin yanan eve girip çıkıyorsun? Dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?

Adam:

- Kayinvalidem içeride! Arada bir girip çeviriyorum! demiş.

4 Ekim 2010 Pazartesi

amerikalı fıkrası

Amerikalı bir turist bulduğu rehberiyle beraber Avustralya'yı gezmektedir. Rehber ve Amerikalı büyük bir çiftliğe gelirler. Amerikalı ileride otlayan koyunları fark ederek rehbere:
-"Bunlar nedir"? diye sorar.
Rehber:
-"Koyun"
Amerikalı:
..."Yapma yahu, bizde koyunlar bunların iki üç katıdır" diyerek alaylı bir biçimde güler.
Biraz daha ilerlerler ve otlayan inekleri görürler. Amerikalı yine sorar:
-"Bunlar nedir?"
Rehber:
-"İnek" diye yanıtlar. Amerikalı yine gülerek:
-"Vay be bizim oralarda inekler bunların en az iki-üç katıdır". der.
Bir süre daha gittikten sonra önlerinde Kangurular geçer. Amerikalı sorusunu hemen yineler:
-"Peki bunlar ne?"
Rehber hiç umursamadan yanıtlar:
-"Çekirge
Devamını Gör