23 Ocak 2008 Çarşamba

ZIMPARA KÂĞIDI


Mahalle bakkalı, yanına çırak aldığı delikanlıya alışveriş hakkında öğütler veriyormuş:
-Mesela bakkal dükkânına bir müşteri geldi, bir paket çay istedi, dükkânda çay yoksa ne yaparsın?
-"Çay yok" derim.
-Olur mu öyle şey?
-Peki ne demeliyim?
-Müşteri senden çay istediği zaman, çay yoksa, yerine kahve vermeyi teklif edeceksin. Alışverişte yok yoktur. Müşteri dükkanda bulunmayan bir malı istediği zaman, onun yerini tutan başka bir şey önereceksin. Müşteri senden bir kilo mercimek isterse, dükkânda da mercimek yoksa; bir kilo bulgur vermeyi teklif edeceksin, anlaşıldı mı?
-Anlaşıldı efendim.
Bakkalın bir işi çıkmış, dükkânı çırağına emanet edip giderken yine uyarmış:
-Söylediklerimi sakın unutma, hadi bakayım göreyim seni!..
Az sonra bakkala bir adam gelmiş; bir şişe zeytinyağı istemiş. Çırak bakmış zeytinyağı yok, ustasının öğrettikleri aklına gelmiş:
-Zeytinyağımız kalmamış efendim, isterseniz yerine bir şişe gazyağı vereyim!..
Adam da bir lâhavle çekip gitmiş. Aradan bir dakika geçmiş geçmemiş, içeri bir kadın girmiş; tuvalet kâğıdı istemiş. Çırak dükkanda tuvalet kâğıdı kalmadığını görünce demiş ki:
-Tuvalet kâğıdımız kalmamış efendim, isterseniz yerine zımpara kâğıdı vereyim!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder