22 Ocak 2008 Salı

BAĞIRSAK


Temel'in öyle kötü bir huyu varmış ki; her sabah uyanır uyanmaz, gaz çıkarıyormuş, osuruğu da gök gürültüsü gibiymiş. Karısı Fadime de bu densizliğe pek icerlermiş ve Temel'e bağırırmış:
-Gözü çıkasıca herif, ha bir sabah böyle osururken, tüm bağırsakların donuna dökülsün de gör gününü!..
Kurban bayramının ikinci sabahı, Fadime mutfakta kurban etlerini ayıklarken, aklına bir fikir gelmiş. Hâlâ uyuyan Temel'i yola getirme niyetiyle, bir gün önce kurban olarak kestikleri koçun bağırsaklarını toplayıp, Temel'in donunun icine koymuş. Az sonra Temel uyanmış, keyifle osurduktan sonra yataktan kalkmış, bir de bakmış ki; bağırsakları donunun icinde, şaşkınlık ve korku ile benzinin rengi atmış, aklı uçup gitmiş, kendine geldikten sonra, tuvalete girmiş. Epey zaman sonra, sararmış yüzünden soğuk terler dökerek mutfağa gelen Temel, karısına dert yanmış:
-Hacan dediğin oldu be Fadime, osururken tüm bağırsaklarım donuma döküldü da!
-Oh olsun, ama bağırsakların çıkarken, canın da pek yanmıştır be Temel'im!..
-Yok be Fadime, ha çıkarken acımadı da, geri sokarken az kalsın geberiyordum!..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder