İki Kürt arkadaş anlaşıp, Türk olmaya karar vermişler. Yetkili mercii diye gösterilen yerdeki yetkili kişi ise bunun mümkün olduğunu fakat bir şartı olduğunu belirtmiş.
- Buraların en yüksek tepesine gidin. Zirveye adım atınca elinizde Türk bayrağı 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' diye bağırın, demiş.
Bunun üzerine iki Kürt arkadaş yola koyulmuşlar ve tepeyi görür görmez başlamışlar tırmanmaya. Hızlı hızlı tırmanıyorlarmış tepeye. Zirveye fazla kalmamışki birinin ayağı tökezlemiş ve geride kalmış. Öteki varmış zirveye, almış bayrağı eline 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' demiş. Aşağıda kalan elini uzatmış arkadaşına:
- Gardaş bir el ver de çıkam şura.
Zirvedeki ise ayağını kaldırıp bir tekme atmış alttakine, aynı anda da:
- Ha s.ktir .mına koyduğumun Kürt'ü, demiş.
- Buraların en yüksek tepesine gidin. Zirveye adım atınca elinizde Türk bayrağı 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' diye bağırın, demiş.
Bunun üzerine iki Kürt arkadaş yola koyulmuşlar ve tepeyi görür görmez başlamışlar tırmanmaya. Hızlı hızlı tırmanıyorlarmış tepeye. Zirveye fazla kalmamışki birinin ayağı tökezlemiş ve geride kalmış. Öteki varmış zirveye, almış bayrağı eline 'Ne mutlu Türk'üm diyene!' demiş. Aşağıda kalan elini uzatmış arkadaşına:
- Gardaş bir el ver de çıkam şura.
Zirvedeki ise ayağını kaldırıp bir tekme atmış alttakine, aynı anda da:
- Ha s.ktir .mına koyduğumun Kürt'ü, demiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder