Bir Japon, New York’ta bir bara girip oturur. Sol avucunu açıp sağ eliyle avucunun içine telefon tuşlar gibi yapar sonra sol elini kulağına getirip konuşmaya başlar. Barmen meraklanıp yanına gelir, sorar:
- Ne yapıyorsun?
Japon:
- Japonya’dan yeni bir buluş. Artık cep telefonu kullanmak yok. El telefonu var, diyerek elini açar gösterir.
Avucunun tam ortasında ufak bir hoparlör vardır. Barmen:
- İnanmıyorum. Böyle bir şey olamaz.
Japon:
- Göstereyim. Bana bir telefon numarası söyle.
Barmen numarayı söyledikten sonra, Japon yine avucunun içini tuşlayıp elini kulağına getirir. Biraz bekledikten sonra elini barmene uzatır:
- Konuşabilirsin, der.
Barmen Japon’un elini kulağına getirir:
- Joe? Sen misin?.. İnanmayacaksın ama şu anda seninle bir Japon’un elinden konuşuyorum… Hayır sarhoş filan değilim… Neyse sonra anlatırım. Haydi hoşçakal, deyip Japon’un elini bırakır. Hayretler içinde, “Harika bir şey bu! Pahalı mıdır?” Japon:
- Biraz ama değer, der, sonra içkisini ısmarlar. Ama sonra birden, “Affedersin tuvalet ne tarafta?” diye sorar. Barmen tuvaleti işaret eder. Japon kalkıp gösterilen kapıdan girer. Aradan 5 dakika geçer ama Japon dönmez. 10 dakika geçer… Barmen merak etmeye baslar. 20 dakika geçtikten sonra barmen, başına kötü bir şey mi geldi diye düşünüp tuvalete gider. Japon’u yerde görür. Pantolonu dizlere kadar indirilmiş, arkasında bir tuvalet kâğıdı, öne doğru eğilmiştir. Barmen:
- Aman Tanrım! Sana ne oldu böyle? Saldırıya mı uğradın? Yaralandın mı?
Japon:
- Hayır. İyiyim. Japonya’dan uzun bir faks alıyorum, o kadar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder