27 Mayıs 2008 Salı

BİR GÖRSEN


Türk Havayolları'nın İstanbul- Viyana seferini yapan uçağı inişe geçeceği sırada pilot anans yapmış:
- Sayın yolcularımız 25 dakika sonra Viyana havalimanına inis yapacağız, hava parçalı bulutlu, sıcaklık 15 derece...
Anons yapan pilot sözünü bitirmeden birden bağırmış:
- AMAN ALLAHIM!..
Pilot bağırır bağırmaz o anda anons kesilmiş. Ortalık çalkalanmış, bütün yolcular paniğe kapılmış. Birkaç dakika süren sessizlik korku içinde bekleyen yolculara sanki bir yıl gibi gelmiş. Tam bu sırada pilot tekrar anons yapmış:
- Sayın yolcularımız, kusura bakmayın. Sizleri korkuttum, ama hostes yanışlıkla üstüme bir fincan sıcak kahve döktü, canım çok yandı, pantolonun ön kısmını bir görseniz!..
Bu anons üzerine arka sıralarda oturan bir yolcu bağırarak demiş ki:
- O da bir şey mi? Sen asıl bizim pantolonların arka kısmını bir görsen!..

25 Mayıs 2008 Pazar

Kibir

Nasreddin Hoca ya yapılan şakalar tükenip bitmezdi. Akşehir liler bir gün Hoca ya takılır ve sorarlar.
- Hocam senin evliyalar katında ulu bir kişi oldugun söylenir. Aslı var mıdır?
Hocanın böyle bir iddiası elbette yoktur ama bir kere soruldu ya cevaplar :
- Herhalde öyle olmalı.
Bunu duyan bir kisi hemen söylenmeye baslar :
- Böyle kisiler zaman zaman mucizeler göstererek bu özelliklerini herkese kanıtlar. Hocam madem kabullendin, göster bir mucize görelim. Hoca :
- Pekala size şimdi bir numara yapalım, der. Karsisinda duran ulu çınara :
- Ey ulu çınar çabuk yanima gel, der
Tabii ne gelen agaç var ne de giden... Hoca yürümeye baslar ve agacin yanına varır. Aksehir liler ne oldu hocam agacı getiremedin kendin yanina gittin diyerek gülünce Hoca :
- Bizde kibir yoktur. Dag yürümezse Abdal yürür, der.

24 Mayıs 2008 Cumartesi

lazlar savaşta

lazlarla gurculer savasirken lazlar elbombalarinin pimini cekip karsi tarafa atiyorlarmis gurculer de alip geri lazlarin siperine atiyorlarmis ve bomba orada patliyormus.lazlar bakmislar cok kayip veriyor lar karar almislar ve bombanin pimini cekip atmamaya baslamislar

alışveriş

Iki adam sohbbete baslamislar

-Dun alisverise gittik -Neler aldiniz?

-Tuvalet fircasi

-iyi calisiyormu?

-Hayir,kagitla daha rahat oluyordu...demis hahahaaaaaaaa

nasrettin hoca ve hırsız fıkralar

Bir gece Hoca'nın evine hırsız girer,evde ne var ne yok hepsini çalar,evine götürür. Bu sırada onu gözetleyen Hoca eşyasının kalanlarını sırtına alarak hırsızın evine götürür. Hırsız hayretle sorar:"evimde bu saatte ne arıyorsunuz?"Hoca gayet sakin:"oğlum biz bu eve taşınmadık mı?"

kamyoncu ile taksici

lazın biri danperli kamyonun ardından taksisyle gidiyormuş kamyon yavaş gittiği için bu laz iyice sıkılmış artık tabiki kamyon damperli ya hani ikide bir bız, bız, bız edip duruyormuş laz canı sıkılmış ve kafayı çıkarıp demişki lan madem kıçın tutmuyordu da neden çıktın bu yola o zaman demiş.

hırsız

Bir hırsız bir gün gözüne kestirdiği bir zenginin evini soymaya karar verir.Evi takip eder ve evde hiç himsenin olmadığı bir akşam eve girmeye karar verir. Bütün herşeyi toplamış çıkacakken bir gelen oldugunu farketmiş.Hırsız can korkusundan elindeki herşeyi bırakarak kendisini pencereden aşagıya,bahçeye atlar.Ev sahibide işin farkına varmıstır ve hemen bahçeye dolaşır.Hırsızı bir köşede sıkıstırır ve "hey sen ne yapıyorsun orada" der. Hırsızda fazla bozuntuya vermeden "büyük tuvaletimi yapıyorum" demiş.Ev sahibi bir düşünmüş ve "çekil bakim oradan" demiş. Adam çekilince birde ne görsün! Köpek pisliği.Ev sahibi "ulan bu senin pisliğinmi?Bu bal gibi köpek pisliği lan" demiş. Hırsızda cevabı yapıştırmış: "Be birader sende bırakmadın ki,bizde adam gibi yapalım"

23 Mayıs 2008 Cuma

YAPARIM


Aslan terbiyecisi almak isteyen sirk yöneticileri gazetelere ilan vermişler. Sirk müdürü ilanı okuyup gelen adaylarla görüşmeye başlamış. Temel ile birlikte bir bayan adayı içeri alan sirk müdürü kadına demiş ki:
- Soyunun ve kafesin içine girip yatın!..
Denileni yapan kadın, soyunmuş ve kafesin içine girip yatmış. Kafesin öteki tarafından içeri bırakılan aslan, sağa sola baktıktan sonra kadının her tarafını yalamaya başlamış. Tam bu sırada sirk müdürü Temel'e dönerek sormuş:
- Bunu sen yapabilir misin?
Kafese bakarak biraz düşünen Temel, cevap vermiş:
- Yaparım, ama önce aslanı kafesten çıkarın!..

21 Mayıs 2008 Çarşamba

yahudi ve kayserili fıkralar

Yahudi'nin biri pazara topal esegini satmak için götürür fakat aliciyi kandirsin diye esegin tirnaginda bir çivi çakar. Esege bir Kayserili müsteri çikar. Kayserili ayaktaki çiviyi görür, "içinden çiviyi çikaririm eşek düzelir," diye düsünür. Parayi verir eşeği alır. Yahudi ertesi gün sagda solda övünür: "Siz Kayserililer açik gözüz diye övünürsünüz, esek anadan dogma sakatti o çiviyi ben çaktim aliciyi aldattim!" Duyanlar esegi alan Kayserili'ye kosup anlatirlar. Kayserili eline dizine vurur: "Tuh yahu, verdigim para sahte olmasaydi bayagi kaziklanmistim!"

fıkralar

kadın

Cafer komadadır, yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar;
- ''İlk işten kovulduğum zaman yanımdaydın. İflas ettiğim gün oradaydın. Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığımda seni gördüm. Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep baş ucumdaydın''...
Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabi.
- ''Şimdi komadayım yine başucumdasın sonunda anladım ama, çok geç oldu yahu sen ne uğursuz karısın''...

fıkralar

he

Bir işyerine bilgisayar ve stok programı satılır.
Teknik servis elemanı bilgisayarı işyerine kurduktan sonra stok programının kullanımı ile ilgili bilgi verir ve ayrılır.
Aradan bir iki saat geçer, işyerinden
telefon:

-"Kardeşim sizin anlattığınız gibi yapirem fakat program düzgün çalışmiir." Teknik servis elemanı sorar:
-"Nasıl yapıyorsunuz?"

-"Senin anlattığın gibi."

-"Hata ne?"

-"Yazdığım bilgiler kaydetmeme rağmen saklanmir."

-"İşlem basamaklarını tek tek anlatın."

-"Tamam" diyor ve başlıyor anlatmaya...

"Programı açirem. Malın adı bölümüne adını, adedi bölümüne adedini, birim fiyatını vb. yazirem.
Hepsini yazdıktan sonra senin anlattığın gibi kayıt bölümüne basirem.
Ekrana bir yazı geliyir: Kaydetmek ister misiniz? E/H yazısı çıkir.

Ben de diyirem Hee

karı koca

-Komiser bey, beni tutuklayın. Karıma beş el ateş ettim.
-Öldü mü?
-Hayır hiç biri isabet etmedi.
-Öyleyse neden tutuklanmayı istiyorsun?
-Karım beni arıyorda...

18 Mayıs 2008 Pazar

VİRÜS


Küçük çocuk babasının yanına gitmiş ve çok merak ettiği şeyi sormuş:
- Babacım, ben nasıl doğdum? Çok merak ediyorum.
Babası bu soruya aldırmayınca, çocuk ısrar etmiş:
- Hadi baba, ne olur anlat; ben nasıl doğdum?
Kendi kendine "Nasıl olsa bunu bu çocuğa bir gün anlatmak zorunda kalacağım, en iyisi şimdi izah edeyim." diye düşünen adam, çocuğa demiş ki:
- Bak evladım, beni çok iyi dinle! Zira bir daha anlatmam.
Çocuğun gözleri sevinçle parlamış:
- Tamam baba, hadi anlat!..
Adam derin bir nefes almış ve başlamış anlatmaya:
- Annenle baban, bundan yedi sene önce bir internet kafede karşılaştı. Bir iki bakıştıktan sonra internet kafenin müsait bir yerine geçtiler. Baban taşınabilir hafıza kartı ile harici depolamadan bir bağlantı kurdu. Annen de bu fırsatı iyi değerlendirerek, taşınabilir hafıza kartından birkaç dosya indirdi. Bu dangalak baban da birkaç dosya yükledi. Heyecandan güvenlik duvarı kullanmayı unuttuğumuz aklımıza gelince, olan olmuş, iş işten geçmişti. Ondan sonra o dosyaları ne silebildik ne de iptal edebildik. Sonuç olarak da ortaya senin gibi felaket bir virüs çıktı!..

17 Mayıs 2008 Cumartesi

TETANOS İĞNESİ


Seksenlik koca, evden çıkmak üzere paltosunu giyerken, onu gören yaşlı karısı seslenmiş:
- Bu saatte nereye gidiyorsun?
- Doktora gidiyorum
- Ne oldu? Yine neren ağrıyor?
Yaslı adam sırıtarak demiş ki:
- Yok hanım yok, doktora söyleyeyim de bana bir Viagra yazsın.
Bunu duyunca ayağa kalkan kadın, sokağa çıkmak için hazırlanmaya başlamış. İhtiyar adam merakla sormuş:
- Hayrola hanım, sen nereye gidiyorsun?
- Eğer o eski, paslı şeyi benim üzerimde kullanacaksan; ben de bir tetanos iğnesi yaptırayım bari!..

16 Mayıs 2008 Cuma

Temel ve Tünel

Mısır hükümeti Kızıldeniz'in altına tüp geçit yapmak için ihale açar. İhaleye İngiltere'den, Amerika'dan, Japonya'dan ve Türkiye'den de Temel'in firması olmak üzere birer firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler. İngiliz firması:
- Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz. Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur. 30 metrelik enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz derler.
Amerikan firması:
- Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz maksimum 50 cm fark olur, der.
Japon firması ise:
- Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz. Maksimum fark 20 cm olocak, diye belirtir.
Sıra bizim Temel'e gelir. Temel:
- Valla biz de iki taraftan kazmaya başlarız. Ortada buluştuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur

15 Mayıs 2008 Perşembe

AFFET ALLAH'IM!..


Bir gün hacca gitmeye karar veren Temel Fadime'ye demiş ki:
-Ula Fadime, hakkını helal et, ben hacca gidiyorum.
-Ula Temel, bir şartım var; beni de hacca götürürsen hakkımı o zaman helal ederim.
-Ula Fadime, paramız yetmez ki.
-Eğer beni de hacca götürmezsen, ben de hakkımı sana helal etmem!..
O kadar dil döktüğü halde karısını bir türlü ikna edemeyen Temel, sonunda Fadime'nin isteğine razı olmuş:
-Tamam gel, o zaman annelerimizle helalleşelim.
Temel'in annesine giderek demişler ki:
-Anne, hakkını helal et, biz hacca gidiyoruz.
-Ula uşağım, bir şartım var: beni de hacca götürürsen, hakkımı o zaman helal ederim!..
Zavallı Temel çaresiz boynunu bükmüş:
-Tamam anacığım, sen de gel.
Hep birlikte Fadime'nin annesine giderek demişler ki:
-Hakkını helal et, biz hacca gidiyoruz.
Temel'in kaynanasının gözleri parlamış:
-Ula damat, beni de hacca götürürsen; hakkımı helal ederim!..
Çaresiz kalan Temel, kaynanasını da yanına almış. Hep birlikte hacca giderek, haccın gereklerini yerine getirmişler. Dönecekleri gün, herkes son ibadetlerini ve tövbelerini yapmak için odalarına geçmiş. Temel odasına giderken annesinin tövbesini duymuş:
-Allahım beni affet, Temel'in babasını 4 kez aldattım!
Şaşkınlık içinde yürümesine devam edenTemel, ikinci odada kaynanasının tövbesini duymuş:
-Allah'ım beni affet, Fadime'nin babasını 8 kez aldattım!
İyice afallayan Temel, son odada Fadime'nin tövbesini duymuş:
-Allahım beni affet, Temel'i 1 kez aldattım!
Büyük bir sok içerisinde odasına kapanan Temel, dizlerinin üstüne çökerek başlamış tövbe etmeye:
-Allahım, sen onları boş ver!.. Huzuruna bu kadar günahkârı getirdiğim için, sen beni affet Allah'ım!..

13 Mayıs 2008 Salı

yangın

Adamın birinin evinde yangın çıkmış. Komşuları yardıma koşmayıp olayı seyretmeye başlayınca iş başa düşmüş.. İlk önce oğlunu yangının içerisinden çıkarıp dışarda beklemesini söylemiş. Dalmış tekrar duman ve ateşin içerisine, kızını çıkartmış dışarıya. Sonra karısını, sonra köpeği ve kedisini. Daha sonra dışarı hiçbir şey getirmeden 3 kere daha içeri girmiş çıkmış. Onu seyreden komşularından biri sormuş: - Niçin yanan eve girip çıkıyorsun dışarı hiçbir şey getirmiyorsun?" diye. - "Kayinvalidem içeride!" demiş adam; "arada bir girip çeviriyorum!".

temel fıkraları,fıkra, fıkralar

7 Mayıs 2008 Çarşamba

cin

Adamaın biri yolda yürürken önüne şişe çıkmış şişeye tekme atmış şişeden bir cin çıkmış
-dile benden ne dilersen
adam
-özür dilerim

1 Mayıs 2008 Perşembe

otobüs

Temel bir gün otobüse binmiş
önündeki herkes şöföre bir kart gösterip paso diyorlar
temelde ccebinden bir kart çıkarmış şansa evlilik cüzdanı çıkmış
-paso
şöför temele
-sen pasoyla ancak fadimeye binersin

temel fıkraları, temel fadime fıkraları,fıkralar

yaş

Bir gün nasrettin hocaya sormuşlar?
-hocam siz kaç yaşındasınız
-40
1 sene sonra hocam siz kaç yaşındasınız
-40
-hocam geçen yılda kırktı
-Söz bir Allah bir

nasreddin hoca fıkraları, nasrettin hoca, fıkralar

Temel yolda

Temel yolda yürürken şişeye tekme atmış
şişeden bir cin çıkmış
-dile benden ne dilersen
temel
-özür dilerim